Sayfalar

Hacı Murat - Tolstoy

20.Kasım.2010, büyük Rus yazarı Lev Tolstoy’un ölümünün yüzüncü yılıydı. Ben de bugün son eseri olan ve ölümünden sonra yayınlanan kısa romanı Hacı Murat’tan bahsetmek istiyorum.

Hacı Murat, Çeçen lider Şeyh Şamil’in yardımcılarından Avar komutan. Şeyh Şamil’le aralarında çıkan bir sorundan dolayı, kaçarak Ruslara katılıyor. Niyeti, Rusların yardımıyla Şeyh Şamil’i yenmek ve ardından da halkın lideri olmak. Roman da onun Ruslara katılmasıyla başlayan olayları anlatıyor. Tolstoy’un Hacı Murat’ın hikayesini Kafkaslarda asker olarak görev yaptığı sırada ilk kez duymuş olduğu anlaşılıyor. O dönemki gözlemlerinden yararlanmış olsa da, bunlarla yetinmediği ve gerçek olaylarla ilgili yoğun araştırmalar yaptığı biliniyor.

Romanın başında anlatıcı, kır çiçekleri topladığı bir günü anlatıyor. Çiçek toplarken rastladığı, insanlara direnen, kendine özgü bir güzelliği olan devedikeni bitkisi, ona Hacı Murat’ın öyküsünü hatırlatıyor. Öykünün başında Şeyh Şamil’den kaçmış olan Hacı Murat, Ruslara teslim olmak üzere adamlarını yolluyor. Amacı, onlarla birlikte eskiden yardımcısı olan Şeyh Şamil’le savaşmak, onu yenmek ve bölgenin yeni lideri olmak. Ruslar, onu kabul ediyor ve hatta ona kendisinin de beklemediği kadar iyi davranıyorlar. Amacına ulaşmasının önündeki en büyük engelse ailesinin Şeyh Şamil’in elinde olması. Ruslardan öncelikle onların kurtarılması için yardım istiyor. Ama hem Rusların hem de Şeyh Şamil’in de kendi hesapları var. Roman, Hacı Murat’ın mücadelesini anlatırken, bir yandan da o dönemde Çeçenlerin yaşadıklarını, Rus asker ve subaylarının durumlarını, Rus yönetimindeki kişisel zaaf ve iktidar oyunlarını aktarıyor.

Ben romanı çok sevdim. Tolstoy’un anlattığı Hacı Murat, aslında çok da yaman savaştığı mücadelelerinde tarafını kendisi seçmemiş, çok genç yaşından itibaren çeşitli iktidar oyunları yüzünden bir o yana bir bu yana savrulmuş bir adam. Herhalde o yüzden, kaderci, ona olabilecek kötü şeyleri her hatırlattıklarında Allah’ın istediği olur, diyor. Tıpkı deve dikeni gibi, cesur savaşıyor, postu pahalıya satıyor. Tutsakken bile ikiyüzlülükten uzak, yalın, içten ve cesur. Romanda beni Hacı Murat karakterinden sonra en çok etkileyen nokta, kişisel zaafların ve hesapların insanların, halkların, ülkelerin kaderlerini nasıl etkilediğiydi. Bir yandan çok insani, hepimizin içinde olanlar, ama öbür yandan da kabullenmek zor geliyor. Bir insanın, bir köyün, koca bir bölgedeki halkın kaderi, konunun tartışıldığı gün, Çar Nikolay’ın akşamdan kalma olmasına ve tartışmayı yaptığı bakana gıcık olmasına bağlı olmamalı, gibi geliyor. Ama öyle. Son olarak, günümüzde hala devam eden Rus – Çeçen mücadelesinin o yıllarda çekilmiş fotoğrafını da görmek ilginçti.

Usta, 1910’da ölmüş. Bu roman da 1912’de ilk kez basılmış. Toprağı bol olsun.

Bağlantılar:

1. http://www.guardian.co.uk/books/2003/feb/15/classics.leonikolaevichtolstoy

2. http://en.wikipedia.org/wiki/Hadji_Murat_(novel)

3. http://ru.wikipedia.org/wiki/%D0%A2%D0%BE%D0%BB%D1%81%D1%82%D0%BE%D0%B9,_%D0%9B%D0%B5%D0%B2_%D0%9D%D0%B8%D0%BA%D0%BE%D0%BB%D0%B0%D0%B5%D0%B2%D0%B8%D1%87

Yayın Tarihi: 22.Kasım.2010, Pazartesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.