Sayfalar

Tayga

Son günlerden yolum hep buralardan geçiyor. Önce Sibirya’dan bahsettim, sonra Çar Büyük Petro’nun omancılık alanında yaptıklarını yazdım, en son da Dersu Uzala filmini anlattım. Bugün de taygayı anlatacağım. Tayga, Sibirya’da çok yaygın, Petro’nun yasalarının düzenlediği ormanların bir kısmını oluşturan ve Arsenyev’in Dersu Uzala’nın kılavuzluğu ile haritasını çıkardığı bölgelerin bir kısmındaki bitki örtüsü.

Tayga kelimesi, Türk veya Moğol kökenli bir kelime. Yoğun olarak kozalaklı ağaçlardan oluşan bir biyomu tanımlamak için kullanılıyor. Tayga, Dünya’nın en geniş karasal biyomu ve Kuzey Amerika ile Avrasya’nın en kuzey bölümlerinde geniş alanlar kaplıyor. En geniş tayga, Rusya ve Kanada’da yer alıyor.

Tayga, kapsam olarak düşünüldüğünde gerçekten çok geniş. Dünya’daki ormanlık alanların yaklaşık %27’sini oluşturuyor, Kuzey Yarıküre kara alanlarının %11’i tayga ile kaplı.

Tundradan sonra en düşük yıllık ortalama sıcaklıklarda yetişen bitkiler tayga. Bu bölgelerdeki kışlar uzun, 5-7 ay arası, sıcaklıklar genellikle donma noktasının altında. Yazlar kısa olsa da ılık ve nemli geçiyor. Yıl boyu yağış az, ama buharlaşma da az olduğundan, yoğun bitki yetişmesine olanak veriyor. Yağışlar da yoğun olarak kar şeklinde. Soğuk kış günlerinde tayganın üzerindeki bulutlar, sıcaklık kaybını azaltıyor. Ayrıca, hem kar hem de iğne yaprak örtüsünün yansıtması ile kışın güneş ışığı az olsa da fotosenteze müsade edecek kadar aydınlık sağlanıyor.

Taygada en yaygın yetişen ağaçlar, ladin, köknar ve çam. Toprakları genellikle besleyici bileşenlerin az ve asitli topraklar. Toprak üzerinde yoğun olarak likenler yetişiyor. İklimin daha uygun olduğu yerlerde geniş yapraklı ağaçlar da bulunuyor.

Taygada yaşayan hayvanlar, soğuğa dayanıklı hayvanlar. Bir kısmı da kış uykusuna yatıyor. Geyik ve bizon gibi büyük otçullar, soğuk sıcaklığa uyum sağlamış kemirgenler tayganın sakinleri. Kurt, tilki, ayı ve yırtıcı kuşlar gibi avcıları var. Yazın taygada yaklaşık 300 farklı tür kuş yaşıyor, ama bunların sadece 30 kadarı kışın da taygada kalıyor, diğerleri göç ediyor. Vücut sıcaklıklarını ayarlamak için dış ortam sıcaklığından yararlanan sürüngen ve iki yaşamlılar (amfibyum) taygada çok az. Böcek çeşitliliği ve miktarı, tayga ekosistemi için çok önemli, çünkü bunlar tozlaşmaya ve besinin kıymetli olduğu taygada çürümeye yardımcı oluyorlar.

Taygaya karşı en büyük tehdit, tabii ki, insanoğlu. Özellikle SSCB’nin yıkılmasından sonra Rusya’daki tehdit de çok artmış. Herkesin tahmin edebileceği gibi, kereste için ve tarım alanı açmak için ormanlar kesiliyor. Ama tehdit, sadece büyük miktarda ormanın kesilmesi değil, kesim şekli de. Ağaçların kereste ve kağıt hamuru açısından en verimli büyüdükleri dönem, ‘orta yaşlı’ oldukları zaman. Yaşlı ağaçların büyümesi yavaşlamış oluyor. Verimli orman kesimi için de öncelikle yaşlı ağaçalar kesiliyor, çünkü onların yaşaması para eden ürünlerin artmasını sağlamıyor. Onların yerine de genellikle tek cins, artık insan gözüyle hangisi en verimlisiyse o cins, yeni ağaçlar dikiliyor. Oysa yaşlı ağaçlar da ekoloji açısından çok kıymetli. Yaşlı ağaçların olduğu ormanlarda enerji ve malzeme, sadece ağaçların kerestesinin artması için kullanılmıyor, bu enerji, çok çeşitli tür canlılara dönüşüyor. Bunu ortadan kalıdırdığınızda, çeşitliliği azalttığınızda, milyonlarca yıldır işleyen evrim mekanizmasında biyosfer zayıf düşüyor.

Tayga, bize yabancı olsa da aslında bizim için de çok kıymetli. Biraz daha tanımak, öğrenmek, sahip çıkmak gerek.

Bağlantılar:

1. http://en.wikipedia.org/wiki/Taiga

2. http://tr.wikipedia.org/wiki/Tayga

3. http://ru.wikipedia.org/wiki/%D0%A2%D0%B0%D0%B9%D0%B3%D0%B0

4. http://www.nationalgeographic.com/wildworld/profiles/terrestrial_pa.html

5. http://www.wilds.mb.ca/taiga/intro.html

6. http://www.wilds.mb.ca/taiga/tbsfaq.html

Yayın Tarihi: 15.Aralık.2010, Çarşamba

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.